Algı savaşlarındaki gazi ve şehidlerimiz!
Algı savaşlarındaki gazi ve şehidlerimiz!
ŞEVKİ YILMAZ
“(Ey Resulüm) Onların Sana ve Ashabına söyledikleri çirkin, incitici sözler ve yaptıkları iftiraları yüzünden yüreğinin daraldığını, canının sıkıldığını ve ayrıca açıklanan gerçeklere rağmen inkâr etmelerine şaşırdığını, inkârlarından dolayı cezalandırılacakları için de üzüldüğünü elbette biliyoruz.
Ey Resulüm! Bu çirkin saldırılara ve iftiralara karşılık sen gönlünü ferah tut! Hamd ederek Rabb’ini övgüyle yücelterek söz ve davranışlarınla O’nun mükemmelliğini ilan ederek hamd eyle! Ve Allah’ın huzurunda secdeye kapanan Müslümanların Secde eden Önderi ol! Ve Sana yakin (yani ölüm) gelinceye kadar Rabbine kulluğa ve ibadete (ve Kur’ani istikamete) devam et” (Ana hayat ve Anayasamız Kur’an-ı Kerim, Hicr Suresi 97-98 Meal) İlahi Mesajında ifade edilen zalimlerin dilleriyle, kalemleriyle, elleriyle ve silahlarıyla yaptıkları zulüm ve inkârlarına karşı daima mağdur ve mazlumların yanında mücadele edenlere karşı şeytani sosyal medya saldırıları, şantajları ve montajları günümüzde de algı operasyonlarıyla devam ediyor! Ve Allahımıza kulluk imtihanımız sebebiyle kıyamete kadar da devam edecek!
Hz. Adem (s.a) Efendimizden itibaren her Peygamber ve ashabı, devirlerinin çıkar çevreleri tarafından algı operasyonlarıyla linç edilmiş ve bir kısım aldatılmışlara linç ettirilmiştir!
Hz. Nuh (a.s) Efendimiz, tam 950 sene bu alçakça alay, hakaret ve iftira saldırılarının sonunda kavmine çok ağır beddualar etmeye devam ederken sonunda, “Bunun üzerine Nûh, Rabb’ine el açıp şöyle yalvardı: “Ya Rabbi! Gücüm tükendi, çaresiz kaldım, mücadelemde yenik düştüm; bana yardım et Allah’ım!”! (Kamer S.10) duasıyla Büyük Gemiye binenler dışında kalan azgın ve müfteri tüm kavimleri boğarak helak edecek büyük Tufanın gelmesine duasıyla mecbur olacak kadar fiili ve kavli saldırılara maruz kalmadı mı?
Kur’an-ı Kerim’de sûreye ismi verilen, hayatı Mescid-i Aksa’nın içinde ibadetle geçtiği için Mabede adanmış manasına gelen namus abidesi tertemiz Meryem Anamıza ve İlahi bir Mucize olarak babasız Dünya’ya gelen oğlu Hz. İsa (a.s) Efendimize Yahudiler ve Hristiyanlar tarafından yapılan İftiralar ve sosyal medya saldırıları hâlâ devam etmiyor mu?
“(Münafıkların, Hz. Peygamberle ilgili; savaş gelirlerini keyfince ve yakın çevresine harcayıverdiği yönündeki itham ve iddiaları asılsızdır.) “Yeğüll” yapmak (yani ganimet malından gizlice bir şey aşırmak ve emanete-Beytü’l mâl’e hıyanette bulunmak) bir Peygambere asla yakışır (tavır) olmayacaktır. (Bu tür ithamlar Elçime iftiradır.) Her kim, (ganimetten veya cihad bütçesinden) ihanetle bir şey çalarsa, kıyamet günü, o (haksız ve ahlâksız yollarla) aldıklarını (sırtlamış ve Allah’ın lanetine uğramış vaziyette) getirilip (âleme rezil edilecektir). Sonra, (zerre kadar) haksızlık edilmeden, her nefsin kazandığı kendisine eksiksiz olarak ödenecektir.” (Ali İmran Suresi 161. Ayet-i Kerime) İlahi Uyarısıyla Eşsiz Önderimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize Yahudi ve münafıklarca yapılan algı operasyonlarından biri olan hırsızlık iftirasına Allahımızın oyunlarını bozan İlahi cevabına rağmen, asrımızda başta Hadis-i Şerif düşmanları olmak üzere Siyonitlerce ve münafıklarca Eşsiz Resulümüze algı operasyonlarıyla sosyal medya saldırıları devam ettirilmiyor mu?
Yine Kur’an-ı Kerim’de hakkında Nur adlı sure indirilen ve Allah’ımızın bu surede açıkça akladığı, tertemiz olduğunu müjdelediği Mü’minlerin anası olan Hz. Ayşe (r.a) Anamıza münafıklarca İFK hadisesiyle atılan iftira, yalan ve bühtan algı operasyonu tam 1400 yıldır hâlâ mü’min görünümlü Yahudi meşrebli alçaklarca devam ettirilmiyor mu? Siyonit, Haşhaşi Batıni yollarca Mevlana ve İmamı Rabbani gibi nice Evliya ve Alim, Kızıl Sultan ve diktatör iftirasıyla tahtından zorla alınan Sultanımız Abdülhamid Han, Adnan Menderes ve Necmeddin Erbakan gibi nice değerli Din ve Vatansever Devlet Erkanına ve Necib Fazıl, Kadir Mısıroğlu, Sezai Karakoç, Hüseyin Üzmez gibi Milli Mücadele kahramanı nice hatib ve yazarlarımız hep bu algı operasyonlarının gazisi ve şehidi olmadılar mı?
Bugün de ecdadımızın emaneti Vatanımızı ve İslam Medeniyetimizi korumak ve yüceltmek için aynı mücadeleyi vermekte olan başta Cumhur Reisimiz Receb Tayyıb Erdoğan kardeşimiz olmak üzere milli çizgideki kardeşlerimize ve 1071 Malazgirt’le Anadolu’yu torunlarına emanet eden Âli Osman’ın ailesine de aynı sebatait dönme, medya ve sosyal medya ve avaneleri salyalı saldırılarını algı operasyonlarıyla artırarak devam ettirmiyorlar mı! Bu algı operasyonlarının saldırılarını ailemizle beraber yıllarca yaşamış ve hâlâ yaşamakta olan bir kardeşiniz olarak bu kavli ve fiili yalan iftira vb. saldırılar karşısında, değerlerimize ve saldırılan mağdur kardeşlerimize sahip çıkılmasının imanımızın gereği olduğunu bir kere daha hatırlatıyorum!
Unutmayalım ki; “Fitne (İftira, yalan, hakaret) insanı öldürmekten de beterdir” Ayet-i Kerimesinin belirttiği algı operasyonlarıyla hakaret ve iftira saldırılarıyla linç edilerek adeta yaşayan ölüye dönüştürülen Mü’minleri din, devlet, millet ve namus düşmanlarının demir okları değil, her duyduğuna ve okuduğuna araştırmadan ve yüzleştirmeden inanan cahil ve gafil Mümin kardeşlerinin dil okları ve tarafsızlığı yaralar! Yıkar ve yakar!
Allahımız; “Ey iman edenler, eğer bir fasık, (harama ve yalana meyilli şahıslar, oluşumlar ve yayın organları) size (kızdırıp kışkırtıcı veya oyalayıp aldatıcı) bir haber getirip (verirse), onu ’etraflıca araştırın’ (her anlatılana hemen inanıp kanmayın). Yoksa bilmeden (ve yanlış yönlendirme sonucu), bir kavme (ve mümin kardeşlerinize) kötülükle sataşıp (haklarına tecavüz etmiş duruma düşersiniz) de ardından bu işlediklerinize pişman oluverirsiniz.” (Hucurat Suresi 6. Ayet-i Kerime) İlahi Mesajına yeniden iman edip, tatbik etmeyi İsm-i Azam’ı hürmetine hepimize lütfetsin! Amin.
Nefsimizde, ailemizde ve ülkemizde “İslam Sözleşmesi”nin uygulanması, Mukaddes Mescid-i Aksa’mızın, Filistin’imizin, Osmanlıcamızın özgürlüğü, tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun.
Selam, sevgi ve duayla...